Enerji Hukuku

Enerji hukuku ekibimiz, yerli ve yabancı sermayeli şirketlerin kendi aralarındaki iç ilişkilerini düzenledikleri aşamadan, üretim tesisi inşaatının tamamlanması ve projenin hayata geçirilmesi
safhalarına kadar devam etmektedir.
Milan Hukuk ve Danışmanlık, sektör deneyimi olan avukatları vasıtasıyla müvekkillerinebaşlıca aşağıdaki konularda hizmet sunmaktadır.
• Yatırım hazırlığı aşamasında olan enerji şirketleri için “due dilligence” işlemlerinin gerçekleştirilmesi, durum tespiti ve hukuki analiz raporlarının hazırlanması ve yol haritasının oluşturulması,
• 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun gereklilikleri doğrultusunda Şirket Ana Sözleşmelerinin hazırlanması, Şirket tescil ve ilan işlemlerinin tamamlanması, gerekli bildirimlerin yapılması,
• 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği başta olma üzere, uygulama yönetmeliklerine uygun olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna iletilecek elektrik
üretimi ön lisans ve elektrik üretim lisansı başvurusu dosyalarının hazırlaması veya dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve dosyanın aşamalarının takip edilmesi,
• İdarenin talep ettiği, sermaye miktarı ve şirket paylarına dair değişiklik taleplerinin Şirket Ana Sözleşmesinde gösterilmesi amacıyla, gerekli şirket yetkili organ kararlarının alınmasına yönelik hukuki hizmet sunulması,
• Elektrik ön lisans başvurusu aşamasında ve elektrik üretim lisansı alınırken sunulacak banka teminat mektubunun, İdarenin içeriğe dair talepleri doğrultusunda yetkili bankalarca düzenlenebilmesi ve banka teminat mektubunun içeriğine dair müvekkil ihtiyaçlarının ve önerilerinin İdare ile müzakere edilmesi,

• Elektrik üretim tesisinin inşa edileceği araziye yönelik olarak; ön izin ve kesin izinlerin alınması, imar planının çevre düzeni planlarına uygun olarak onaylanması ve inşaat ruhsatının imar mevzuatına uygun  alınması hususlarında danışmanlık hizmeti verilmesi,
• Elektrik üretim lisansı alınmasında en önemli aşamalardan biri olan Çevresel Etki Değerlendirme Raporu hazırlanması noktasında, “halkın katılımı”, “özel format belirleme” ve “inceleme değerlendirme komisyonu” görüşlerinin hukuki açıdan Çevresel Etki Değerlendirme Raporuna doğru bir biçimde yansıtılması konusunda, müvekkile ve danışmanlık firmasına hukuki destek sağlanması, ertesinde İdarenin vereceği Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu Kararının yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılabilecek davalarda müvekkilin etkin bir şekilde temsil edilmesi,
• Elektrik Satın Alma, Sistem Kullanma ve Bağlantı Anlaşmaları metinlerinin hazırlaması, gözden geçirilmesi ve müvekkil adına müzakere edilmesi, özellikle iletim alt yapısının elektrik üretim tesisinin inşasının tamamlanmasına kadar hazır hale getirilmesi, kamulaştırma bedelleri ve diğer ihtilaflarda müvekkile hukuki destek sunulması,
• Elektrik üretim tesisinin inşası aşamasında İş sahibi ve yüklenici arasında imzalanan EPC Sözleşmelerinin hazırlanması, gözden geçirilmesi ve uygulanmasına yönelik hukuk ve danışmanlık
hizmeti sunulması,
• Enerji Projeleri geliştirilmesi, iş planlarının oluşturulması, yerli ve yabancı kaynaklardan finansman sağlanması hususunda hukuki destek sağlanması,
• Elektrik Üretim Lisansı alınmasını takiben 2012/3305 Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar ve uygulama tebliği çerçevesinde ilgili elektrik üretim tesisi için yatırım ve teşvik belgesi alınması,
• Yukarıda örnek olarak sunulan tüm hususlarla ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü hukuki ihtilaflarda, yerel mahkemelerde ve tahkim heyeti önünde müvekkilin haklarının korunması,
Artan enerji ihtiyacının karşılanması, çevresel, sosyal ve ekonomik faktörleri göz önüne aldığımızda yenilenemeyen veya geleneksel yakıtlar yerine insanoğlunu yeni yakıtlar arayışına
götürmüştür. Fosil yakıtların yerini yavaş yavaş yenilenebilir enerji kaynakları almaktadır.

Bu kaynakların en önemli özelliği, doğada sürekli bulunmaları ve tekrarlanabilir olmalarıdır. Bu kaynaklara örnek olarak Güneş, rüzgâr, jeotermal, biyoenerji, çevre enerjisi, dalga ve gelgit, hidrolik, hidrojen gösterilmektedir. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin çevre dostu olması bu enerjiye ilgiyi daha da arttırmıştır. Bu ilginin artmasında Kyoto Protokolü gibi uluslararası çevre sözleşmelerinin de etkisi olduğunu belirtmek yerinde olur. 1970’li yıllardan itibaren özellikle Güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynakları üzerine yapılan araştırmaların artması yanında bu kaynakların kullanımları da yaygınlaşmıştır.
Özellikle rüzgar, güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisine ilişkin verilen teşviklerden dolayı, Türkiye’de enerji yatırımlarına yönelik yerli ve yabancı
yatırımcı ilgisi artarak devam etmektedir.
Milan Avukatlık ve Danışmanlık olarak elektrik, doğalgaz, petrol ve yenilenebilir enerji piyasalarında yapılan her türlü enerji yatırımında hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Ofisimiz,
elektrik şirketleri, petrol ve gaz firmaları, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji üreticileri, madencilik şirketleri de dâhil olmak üzere enerji sektörünün geniş alanında faaliyet göstermekte olan
müvekkillerine; projenin oluşturulmasından, finansmanın sağlanması, gerekli izin ve onayların alınması ve enerji projelerinin yürütülmesine kadar tüm aşamalarda hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.